6 Şubat 2012

hem çocuk hem de kadın

Onlar, ne fiziksel olarak ne de psikolojik olarak kişisel gelişimlerini tamamlayamamış çocukluklarının baharında; aile baskısı, töre, cinsel istismar gibi sebeplerle gelin edilen yaşları 11, 12, 13 olan çocuk gelinlerdir.

Evliliklerinin ilk yılında çocuk sahibi olmaya zorlanan bu kızlarımız çocuk daha yaşına dahi girmeden ikinci bir çocuğa hamile kalırlar. Ah bir de çocuklar kız olmaya görsün o zaman sağlık faktörü, çocuklara verilecek gelecek asla düşülmez. Düşünülen ve istenilen tek şey soyunun devamı için erkek çocuktur. Bu durumda yeni gelin, ya erkek çocuk doğuracak ya da üzerine gelecek kumaya boyun eğecektir. 

 Aşık olup ayrılmak istediklerinde ya da mutsuz dünyalarından çocukları ile çıkıp bir hayat kurmak istediklerinde bu kızlarımızın sonu ne yazık ki hep hüsran olmuştur ve cinayete kurban gitmişlerdir.

Kadın hatta anne olmasına rağmen kişisel gelişimini tamamlamaya başladıklarında evli, mutsuz ve çocuklu olan bu genç kızlarımız daha yirmili yaşlarında hayattan umutları olmayan yaşları ne kadar küçük olursa olsun ruhsal çöküntü yaşayan bireyler olarak toplumda karşımıza çıkarlar. 

Google'da Türkiye'de çocuk gelinler diye bir search etsek yüzlerce gerçek hikaye ile yüzleşiriz. Bu konuda yapılan ya da yapılacak olan dizi, filmlere köstek değil destek olmak aslına bakarsanız bir toplum bilincidir. Bir diğer yandan sosyal sorumluluk projeleri kapsamında çocukların eğitimine daha çok marka bütçe ayırıp destek vermelidir ki toplumun refah seviyesi yükselsin.



Çocuk gelinlerimizin durumunu özetlerken Audrey'den alıntı yapmak istiyorum. Audrey Hepburn der ki; Bir tarafım hep çocuk kaldı. Ama bir yandan da erken olgunlaştım. Çünkü genç yaşta acı ve korkuyla tanıştım.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder