90'LARDA ÇOCUK OLMAK

Her dönemin hafızalardan silinmeyecek olan aksesuarları, şarkıcıları, kıyafetleri, tv programları vs vardır. 90'ları yaşayan bir genç olarak; mhl kültürünü, bahçivan kot tulumları, ışıklı spor ayakkabıları, Tolga abi ve Hugo'yu, şifreli Cine5 kanalını, 90'larda bir yaz efsanesi olan meybuz'u, pipetle çekilerek yiyilen leblebi tozunu, tetrislerimizi, sanal bebekleri, cep telefonlarının doğuşunu Okan'ın programı ile bir kez daha yaşadım ve kaleme almadan edemedim.

90'larda mhl kültürü demek bugün ki gibi pc başında zaman öldürmek yahut Playstation oynayarak evden çıkmamak degildi. 90'larda çocuk olmak demek; yakar top oynayarak renklerin ruhunu taşımak demekti. Saklambaç oynamak, en yakın arkadaşınla saklanmaktı. 9taş oynamak ise önce mermer bulmak ardından oyun sonunda kavga edip mhl nin ikiye ayrılması demektir.Mhl kültürü oyunlarımızda cipslerin içerisinden çıkan tasolarımız da vardı. Ah o kaldırımların bir dili olsa da konuşsa... Dijital olarak en büyük lüxümüz tv de yayımlanan Tolga Abi ile Hugo oynamaktı yahut 90ların ortalarında tv'ye baglanan atarilerde mario oynamaktı.Tabi tetrislerimizi de unutmamak gerekir. İşte bu oyun kareleri biz 90'ları yaşayanların hayatında tıpkı yakar top kadar renkli hatıraları içinde barındırır.

Çocukluk anılarımızı süslerken bütün bu oyunlar bir de sokakta düşmekten harap olan dizlerimizi koruyan bahçivan kot tulumlarımız ve yakar top kadar renkli olan ışıklı spor ayakkabılarımız vardı. Ah bir de biz kız çocukları rengarenk taytlara ve Fransız güpürü tadında beyaz çoraplara sahiptik.

90'lar daha bir tv dönemidir. Bizler bugün ki çocuklar gibi televizyonu her açtığında çizgi film izleyen bir nesil degildik. Ancak ve ancak hafta sonları ev ahalisinden önce erkenden uyanıp televizyonun hemen yanı başındaki koltuğa kurulup çizgi film izlemenin keyfini çıkaran gençleriz. Bugün olduğu gibi o günün de efsane dizileri vardı. Mesela; Bizimkiler, Yalan Rüzgarı, Ruhsar, Yılan Hikayesi, Çılgın Bediş bunlardan bazılarıdır. Küçük, büyük demeden herkesin izlediği Alf'ımız vardı ki işte onun yerini ne Pepe alabilir ne de Kayu. Son olarak 90'larda çocuk olmak tv de Cine5 tv kanalının şifreli olduğunu bilmek demektir.

Sokağın tozunu yutarken yaz aylarının efsanesi Magnum havasında Meybuz'larımız vardı bizlerin. Bizler boğulma tehlikesini pipetle her leblebi tozu yiyişimizde atlatarak bugünleri görmüş gençleriz desek haksızlık etmiş olmayız sanırım. (ahaha) Sulu göz sakız çiğnerken gözleri yaşarmayan kendini hükümdar ilan ederdi. Rulo Kat yemek demek Puro içeni taklit eden büyümüş kişi demekti. Az yapmadık büyüklerimizin taklitlerini... Keyifle Eti Puf alırsın bir hevesle yiyebileceğini sanırsın ama asla başaramazsın. Çünkü Sevgili Eti, öyle bir ambalaj uygulamıştır ki açabilene aşk olsun.

90'larda çocuk veya genç olmak bugün ki Mp3 lerin atası Walkman ile tanışmış olmaktır. Hangimiz radyo da sevdiğimiz şarkıyı kasete çekmedik ya da çanta dolusu kasetlerle gezmedik ki... 90lar abiniz ya da ablanız varsa en hızlısından Michael Jackson ve dansı ile tanışıp evde delice dans etmekti. Ya da tıpkı Michael Jackson dansı gibi Spice Girls kızlarından birini idol olarak seçip danslarını yapabilmekti. 90'larda dans etmek demek net olarak Macarena dansı yapabilmektir. Yerli müzik piyasasına baktığımızda ise; Serdar Ortaç'ın Karabiberim şarkısında klipte eşlik eden bayanın göbeğinden zeytin yemesi, Musti'nin onun arabası var şarkısı ile coşması hafızamızda yer edinmiş 90'lar hitlerinden bazılarıdır.

90'lar demek teknolojik açıdan bugün akıllı telefonların atası olan ilk antenli, agır, büyük ve bir o kadar da pahalı cep telefonları ile tanışmak demektir. Hepimiz hatırlarız Ericsson 388, 688' leri vs.

Sanal Bebek'lerimiz vardı bir de bizlerin onlar ki bizlerin evlatları konumundaydı. Acıkan, susayan, süt içen, uyuyan, oyun ve wc ihtiyacı olan düzenli bakılmazsa ölen dijital varlıklardı.

Okan Bayülgen iyi ki 90'lar gecesini yaptı da bir kez daha o günleri anıp, özlem gidermiş olduk. 90'lar gecesi yayımdayken sosyal medya'da çığ gibi büyüyen sayısız paylaşımlar vardı. Twitter'da 90'lar gecesi dışında TT yoktu diyim varın gelin gerisini siz düşünün.