5 Kasım 2011

ÇOCUKLARA DOKUNMAYINIZ

2002 yılında 13 yaşındayken Mardin’in ileri gelen 26 kişisine satılıp, tecavüze ugrayan N.Ç o zamandan bu zamana bir kez degil çok kez öldü. Bilinen 26 kişinin arasında ise; askerden muhtara, korucudan esnafa kadar çok sayıda sübyancı mevcuttur.
Hangi yaşta olursak olalım bugün hangimiz çocukluğumuzun masumiyetine geri dönmek istemez ki diye sorsam N.Ç ve N.Ç ile aynı kaderi yaşayan magdurlar dışında eminim ki kimse hayır demeyecektir. 
Bu toplumun bir parçası olarak ben dahil sayısız bayan ne yazık ki defalarca babamız yaşında insanların kötü bakışlarına ya da agıza alınmayacak laflarına magruz kalmışızdır.
Bana sorarsanız eger; sevgili N.Ç ne ilktir malesef ki ne de son olacaktır. Bu sapkın zihniyet söz konusu oldukça isimler ve kurbanlar degişir lakin yaşananlar baki kalır. Bu noktada önemli olan ise; Türk Adalet sisteminin dogru işleyişidir. Yalnız bugün hala devam etmekte olan N.Ç davasında kesin olmamakla birlikte toplumu şaşırtan, adaleti sorgulatan bir karar onaylanmıştır. O da degerli N.Ç’ nin ”kendi rızasıyla” ilişkiye girdiğidir. Nasıl bir hukuk sistemi 13 yaşında bir kız çocuğunun kendi rızasıyla babası hatta dedesi yaşındaki adamlarla ilişkiye girmek isteyeceğini onaylar dogrusu anlam veremiyorum. Bu karar dogrultusunda yargıya sorulacak tek soru; magdur N.Ç degil de bir yakınınız olsaydı hala bu küçük kızı ”kendi rızasıyla” ilişkiye girdi olarak lanse edebilir miydiniz? 


Sosyal medyada çığ gibi büyüyen halkın tepkisini durdurmak için sistem N.Ç ’ nin travmalarına sığınır olmuş. N.Ç.’nin pskolojisi bu denli düşünülüyorsa eger; sizler 26 kişiye gereken cezayı vermemek yerine N.Ç’ yi suçlu ilan etmezdiniz. 
13 yaşında 26 kişinin tecavüzüne magruz kalmış N.Ç’yi bugün ne ben ne bir başkası kelimenin tam manası ile anlayamaz. Bizler pc başında oturmaktan sıkılırken N.Ç 26 kişinin bedeninde bıraktığı hasar yüzünden oturamayıp 4 ve fazlası ameliyat geçirip, isim degişikliği ile hayata tutunmuştur. Ad, soyad, yaşanılan şehir hatta ülke degişse de ne o beden ne ruh degişir. Bedeni unutsa kalbi, kalbi unutsa ruhu unutmaz yaşadıklarını.
Görkemli Adalet Sarayları imar etmekle: hukuk dogru işleyip, adalet yerini bulmuyor. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın mantığından uzak durup bu gün ona yarın bana diye düşünüp gelecekten hepimizin sorumlu olduğunu söylemek isterim. Umarım bu utanç davasında adalet yerini bulur, N.Ç davası son olur ve çocuklarımız cinsel istismara sürüklenmez.

                                                                                  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder